2.1 AB Ortak Tarım Politikası
Defne Erzene Bürgin
Anahtar Sözcükler Ortak Tarım Politikası, Topluluk Tercihi İlkesi, Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA), Kırsal Kalkınma, Delors Planı, 1988 Reformu, MacSharry Reformları, Gündem 2000
Giriş +
Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin tarım politikalarını; siyasal ve ekonomik anlamda bütünleştiren Ortak Tarım Politikası, belirlenen ortak fiyatların korunması amacıyla oluşturulmuş çeşitli kurallar çerçevesinde işleyen geniş kapsamlı bir mekanizmaya sahiptir.
Ortak Tarım Politikası (OTP) AB bütçesinin yarısına yakın bir kısmını kapsamakta, AB mevzuatının önemli bir bölümü tarım konularından oluşmakta ve AB bürokrasisini en fazla meşgul eden politikalar arasında yer almaktadır. AB tarımı, OTP uygulanmadan önceki yıllarda kendi kendine yeterli olmaktan uzak, birçok üründe dışa bağımlı yapıda iken, bugün bu politikanın ulaştığı başarı ile dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna gelmiştir. Bu nedenle OTP, AB’nin ilk ve aynı zamanda en başarılı ortak politikası olarak nitelendirilmektedir. (1)
I. Ortak Tarım Politikasının Tarihsel Gelişimi +
A. Neden Ortak Tarım Politikası’na İhtiyaç Duyulmuştur?
AB’nin kuruluş yıllarında ortak bir tarım politikasına ihtiyaç duyulmuş olmasını üç temel madde ile açıklayabiliriz:
1. Gıda Yetersizliklerinin Önüne Geçilmesi
İkinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında Avrupa kıtasında çok ciddi bir sorun olarak ortaya çıkan gıda yetersizlikleri, stratejik bir düzenleme olarak, Ortak Tarım Politikasının oluşturulmasında önemli bir etken olmuştur. Dışa bağımlılığın azaltılması gerektiği konusunda ortak fikir birliğine varılmıştır. Topluluk ülkeleri, vatandaşlarının gıda ihtiyacının Topluluk içinden karşılanabilmesi için gerekli çalışmaları başlamıştır.
2. Tarımda Çalışan Kesimin Gelir Düzeyinin Korunması ve Artırılması
Tarım ürünlerinin fiyatlarının hayat standartlarında belirleyici olması; Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurucuları olan Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’un tarım politikaları ve pazarlarını bütünleştirmeleri ihtiyacını doğurmuştur. 1960’lı yılların başında söz konusu 6 ülkede tarım sektöründe çalışanlar, aktif nüfusun beşte birine denk düşmekteydi. O dönemde nüfusun bu kadar önemli bir bölümünü oluşturan bir kesimin gelir düzeyinin korunması ve artırılması gerekliliği, OTP’nin hayata geçirilmesinde rol oynayan unsurlardan biri olmuştur.
3. Piyasa Mekanizmaları Arasındaki Farklılıkların Giderilmesi
Ortak Tarım Politikasının uygulanmasından önceki dönemde Avrupa ülkelerinin ulusal tarım politikaları tarımsal yapılarına göre farklılıklar göstermekteydi. Değişik müdahale ve koruma araçlarıyla oluşturulan piyasa mekanizmaları arasındaki farklılıkların giderilmesinin ancak ortak ve tek bir politika etrafında birleştirilmesi ile sağlanabileceğinin görünmesi de OTP’nin oluşumunu hızlandıran etkenlerden biri olmuştur.
B. OTP’nin Amaçları ve İlkeleri
OTP’nin kuruluşunda ki amaçları ve ilkeleri maddeler halinde özetlemek gerekirse;
1. Amaçları
- üretim standartlarını ve tarım teknolojisini geliştirmek,
- tarımsal üretim araçlarının etkili kullanımını sağlamak,
- Avrupa’daki tarımsal üretimin verimliliğini artırmak,
- piyasalarda istikrarı sağlamak,
- ürün arzının güvenliğini sağlamak
- tarımdaki en önemli faktörlerden biri olan işgücünün optimum kullanımını sağlamak,
- geçimini tarım sektöründen sağlayan kesimlerin gelirini artırmak,
- tüketicilere daha gerçekçi ve uygun fiyatlar sunmak,
- tarım ürünleri fiyatlarını bütün üye ülkelerde eşitleyerek, fiyatların üye ülkeler arasında haksız rekabete yol açmasının önüne geçmek
2. OTP’nin İlkeleri
Tek Pazar İlkesi ile tarım ürünlerinin OTP kapsamında üye ülkelerde serbest dolaşımı amaçlanmıştır. Üye ülkelerin birbirleriyle gerçekleştirdikleri ticaretin gümrük vergileri, kotalar ve benzeri engellerle kısıtlanamayacağını anlatan bu ilke, söz konusu engellerin ortadan kaldırılmasıyla tarım ürünlerinde bir tek pazar oluşturulmasını hedeflemektedir. Pazarı bir bütün olarak ele alan bu ilke, birlik genelinde aynı ürünlere aynı fiyatların uygulanmasını öngörmektedir. İlke olarak ortak fiyatlar, piyasada arz ve talep tarafından belirlenmektedir. Ancak uygulamada, ortak pazar düzenlemeleri, ortak fiyatları desteklemeye yönelik müdahale önlemlerini de içermektedir.
Topluluk Tercihi İlkesi ile hedeflenen, Topluluk içi piyasalarda ve Topluluk sınırlarında, üye ülkeler tarafından üretilen tarım ürünlerine öncelikli bir rejim uygulamaktır. Böylelikle üçüncü ülkelerde üretilen ürünlere karşı Topluluk üyesi ülkelerin ürünlerine tercih tanınmakta ve Topluluk tarım sektörü korunmaktadır. Böylelikle, birlik ucuz fiyatlı ürünlerden ve dünyadaki fiyat dalgalanmalarından korunmuştur.
Mali Dayanışma İlkesi, diğer iki ilke çerçevesinde uygulanacak olan ortak politika doğrultusunda yapılacak harcamaların, ortaklaşa oluşturulan bir bütçeden ve AB üyesi ülkelerin tamamının katkısı ile karşılanmasını hedeflemektedir. Topluluk bütçesi içinde 1962 yılında oluşturulan özel bir fon ile mali sorumluluğun ortak paylaşımı sağlanmıştır. Oluşturulan Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA) ile OTP giderleri karşılanmaktadır. (2)
C. OTP’nin Yönetimi
Ortak Tarım Politikasının karar alma sürecinde Birlik, üye devletler üzerinde diğer politikalarda olmadığı kadar yetki sahibidir. Birlik, OTP’nin fiyat ve pazar mekanizmalarının belirlenmesinde yetki sahibi iken, tarım sektörüne dair vergilendirme ve çiftçilerin sosyal güvenliği gibi konular üye ülkelerin yetkisi dahilindedir. Kararların alınması sürecinde yasa taslaklarının hazırlanması, piyasaların denetlenmesi ve gerekli olduğunda değişikliklerin yapılması Avrupa Komisyonu’nun sorumluluğu altındadır. Komisyon genel olarak OTP’nin günlük işleyişini takip etmekte ve bunu yaparken de üye ülkelerin ilgili sektörde uzmanlaşmış kamu görevlilerinden oluşan İdari Komiteler tarafından desteklenmektedir. (3)
AB’nin Ortak Tarım Politikasına dair zorunlu harcamaların miktarı ve içeriğine ilişkin son kararlar Avrupa Konseyi’ne bırakılmıştır. Avrupa Parlamentosu’nun, OTP’nin karar alma sürecindeki yetkisi, diğer ortak politikalardaki rolü ile karşılaştırıldığında daha sınırlıdır. Konsey, Komisyon’dan gelen yasa tasarıları hakkında Avrupa Parlamentosu’na danışmak zorundadır. OTP ile ilgili nihai kararlar Konsey’de nitelikli oy çoğunluğu ile alınmaktadır. (4)
Birliğin kurumsal çalışma kapsamı içerisinde, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Adalet Divanı yasama/yürütme gücündeki temel organlardır. Ekonomik ve sosyal komite (ESC), çeşitli danışma komiteleri, Daimi Temsilcilikler Komitesi (COROPER) ve Özel Tarım Komitesi (SCA) temel organlara yardımcı olan teknik ve tavsiye organlarıdır.
D. Tarımın Ortak Finansmanı Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönverme Fonu (FEOGA)
OTP’nin finansmanı AB bütçesi içinde yer alan Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA) tarafından yürütülmektedir. 1962’de imzalanan 25/1962 sayılı tüzük ile FEOGA’nın kurulması kararlaştırılmıştır. (5)
Fonun kuruluş amacı, tarım arz ve talebini denkleştirmek, fiyat politikasını düzenlemek ve ürün fazlalarını anlamak için gerekli harcamaları yapmaktır.
FEOGA kurulduğundan bu yana Topluluk bütçesinden en fazla pay ayrılan fondur. Oluşturulduğu ilk yıllarda Topluluk bütçesinin %90’ını teşkil eden FEOGA’nın payı yıllar içinde düşürülmeye çalışılmıştır.
FEOGA harcamaları başlangıçta yıllar itibariyle hızla artmıştır. Çünkü Ortak Piyasa Düzenlemelerinden alınan ürünlerin sayısı gittikçe artmıştır. Yeni ülkelerin katılımı ile bütçeye gelen yük artmış, tarımsal üretimdeki artışlar çeşitli yeni harcama kalemleri yaratılmasına yol açmıştır. Zaman içinde tarım ürünleri fiyatlarında kaydedilen yükselme ve yeni yardım yöntemlerine başvurulmaya başlanması da masrafları arttıran diğer bir etken olmuştur. FEOGA Garanti ve Yönlendirme Bölümü olmak üzere iki bölümden oluşur.
E. Kırsal Kalkınma Konusunda Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkelerine Uygulanan Üyeliğe Hazırlık Programı SAPARD
Aday ülkelerde OTP ile ilgili mevzuatın uygulanmasına katkı sağlanması ve aday ülkelerin tarımsal sektör ve kırsal alanların sürdürülebilir adaptasyonu için öncelikli ve özel problemlerin çözülmesi için kurulmuştur. Sapard fon kriterleri ise tarımsal nüfus, toplam tarım alanı, kişi başı GSYİH (satın alma gücü) ve kırsal alanların özel durumlarıdır.
AB’ye 2000 yılında aday konumunda olan ülkelerin SAPARD bütçesinden aldıkları yardım, SAPARD’ın tanımında da belirtildiği gibi ülke ve nüfus büyüklüklerine göre dağıtılmıştır. Bu ülkeler Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Letonya, Slovakya, Estonya ve Slovenya’dır.
Sapard tedbirleri 9 alt grupta toplanabilir. Bunlar:
- Tarımsal ve Balıkçılık Ürünlerinde İşleme ve Pazarlamanın İyileştirilmesi (%26)
- Tarımsal İşletmelere Yatırım (%22)
- Kırsal Altyapının İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi (%21)
- Ekonomik Faaliyetlerin Geliştirilmesi ve Çeşitlendirilmesi (%11)
- Ormancılık (%5)
- Tarım-çevre (%2)
- Teknik destek (%1)
- Üretici Grupları (%1)
- Diğer (%9)
F. Üyelik Öncesi Yardım Paketi (IPA)
IPA mevut dış finansal yardım araçlarının (Phare, Ispa, Sapard, Cards) yerine kurulmuş üyelik öncesi tek çerçeve yardım paketidir. Uygulama süresi 2007-2013 yıllarını kapsar. Uygulama, 2 eklentiden oluşmaktadır. Eklenti 1’de potansiyel aday ülkeler olan Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan ve Makedonya yer alırken, eklenti 2’de Türkiye ve Hırvatistan bulunmaktadır. IPA beş bölümden oluşur. Bunlar:
- Geçiş Yardımı ve Kurumsal Yapının Kurulması
- Sınırlar Arası ve Bölgesel İşbirliği
- Bölgesel Kalkınma
- İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
- Kırsal Kalkınma
Kırsal Kalkınma Bölümü Sapard yaklaşımı esas alınarak AB Yeni Kırsal Kalkınma Fonu’nun uygulama ve yönetim kurallarına uyumunun sağlanması içindir. Bu bölümdeki tedbirler şunlardır:
- Çiftliklere yatırım ve AB standartlarının oluşturulması
- Tarım ve Balıkçılık ürünleri işleme ve pazarlamasına yatırım ve AB standartları
- Kırsal altyapı
- Ekonomik aktivitelerin çeşitlendirilmesi
- Üretici grupları
- Tarım-çevre ve hayvan refahı (pilot uygulama)
- Lider yaklaşımı
- Eğitim
- Teknik Destek
II. Ortak Tarım Politikasında Reform Çalışmaları +
OTP’nin reformu tartışmaları OTP’nin oluşumuyla birlikte başlamış ve farklı yaklaşımlarla süregelmiştir. OTP esasen 50’li yılların sonlarındaki problemleri çözmek için oluşturulmuştu. Bu sorunlar, OTP kapsamındaki uygulamalarla 1980’li yıllara gelindiğinde büyük ölçüde çözüme kavuşurken, bu kez OTP’nin kendisi giderek büyüyen bir sorun olmaya başlamıştır.
A. Mansholt Planı 1968
İlk reform çalışması 1968 yılında Mansholt Planıdır. Alınması gereken önlemler şu şekilde sıralanmıştır:
- Arz ve talep dengesini yeniden kurmak ve pazarlara istikrar kazandırmak amacıyla 5 milyon hektar tarım toprağında ekimden vazgeçilmesi,
- Modern üretim tekniklerinin en verimli biçimde kullanılmasına imkan verecek modern tarım işletmelerinin kurulması,
- Tarımda çalışan nüfusun azaltılarak faktörlerin optimal kullanımının sağlanması.
Mansholt Planı Topluluk üreticileri tarafından büyük tepkilerle karşılandı. Bunun üzerine dört yıl süreyle uygulamaya konulmayan ve yeniden gözden geçirilen bu plan, başlangıçta hedefinden çok şey kaybederek 1972 yılında bir seri yönerge olarak uygulama alanı buldu.
Manshold Planından sonra 1970’li yıllara tarımsal yapıyı iyileştirici önlemler alınmış, ki buna en güzel örnek 1973 Ortak Tarım Politikasının İyileştirilmesi Raporudur. Raporda, gelir dağılımının çarpıklığı ve üretim fazlalıklarının yarattığı sorunlar ortaya konup, bu sorunlara çözüm getirilmesi için birtakım önlemlerin alınması öngörülmüştür. Fakat aynı yıllarda patlak veren petrol krizi nedeniyle söz konusu rapor ile öngörülen amaçlara ulaşılamamıştır.
B. Yeşil Kitap (Green Paper) 1985
1985’de hazırlanan Yeşil Kitap’ta öngörüldüğü gibi üretimin ve tarımsal harcamaların kısılması yönünde bir politika belirlenmiştir. Green Paper’da özetle şu görüşlere yer verilmektedir: Uluslararası ilişkilerde OTP uygulamasından kaynaklanan sorunların azaltılması bir istek olarak ortaya konmaktadır. OTP harcamalarına üreticilerin katkısını sağlamak amacıyla, bazı ürünlerde ortak sorumluluk vergisi uygulanmalıdır. Fiyat politikasından olumsuz şekilde etkilenecek küçük işletmelere doğrudan çeşitli yardımlar yapılmalıdır. OTP’nin reformunda, birtakım bürokratik zorunlulukları getirecek kota gibi önlemler yerine, fiyat düzenlemeleri daha etkili olacaktır. İlk aşamada sınırlı bir fiyat destekleme politikası, uzun dönemde ise tarım sektörünün dinamik ve etkili olabilmesi diğer sektörlerle birlikte tarım sektöründe de pazar ekonomisi koşulları uygulanmalıdır.
C. Delors Planı 1987
Rapora göre, topluluğun bozulan müdahale sisteminin düzeltilerek gerçek kimliği olan kısa dönemde denge sağlama özelliğine yeniden kavuşturulması gerekmektedir. Bunun içinde arz ve talebe göre oluşan pazar fiyatları daha fazla dikkate alınmalı ve tarım ürünleri fiyatları dünya fiyatlarına yaklaştırılmalıdır.
Rapor 1984 yılından itibaren hemen hemen tüm ortak piyasa düzenlerinde üretimde ve bütçe harcamalarındaki artışları sınırlamak üzere en az bir düzenleyici mekanizmasının uygulamaya konulduğunu, ancak bütçe düzenleyicileri de dahil alınan bütün önlemlere rağmen 1987 yılında hala önemli miktarda ve değerlerde stok bulunduğunu belirtmektedir. 1987 yılı itibariyle güçlendirilerek uygulamaya konulan düzenleyici mekanizmaların başlıcaları şunlardır: üretim kotaları, üretim garanti eşikleri, işlenen ürünlere konan garanti eşikleri, müdahale eşikleri ve ortak sorumluluk sistemidir.
D. 1988 Reformu
İlk olarak, 1984 yılında, FEOGA garanti harcamalarının %40’ını oluşturan süt ürünleri sektörüne kota uygulaması getirilmiş ve bu uygulama başarılı olmuştur. 1988 yılında ise sığır, dana eti ve hububata yönelik harcamaların giderek artması, İspanya ve Portekiz’in üyeliği ile Akdeniz ürünlerinin bütçeye getirdiği yük, dünyada tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesi ve AB ihracat maliyetlerinin yükselmesi kapsamlı reformları gerektirmiştir.
Bu reform çerçevesinde, FEOGA garanti harcamalarının, 1992 yılına kadar yılda en fazla %1.9 artması ve bütçe kaynaklarının artırılması ile OTP’nin AB bütçesindeki payının azaltılması hedeflenmiş, bu sistemin aşırı üretimle bozulmasını önlemek amacıyla arz-talep dengesini sağlamaya yönelik bütçe dengeleyiciler oluşturulmuştur. Her bir ürün için, üretimin önceden saptanan eşiği aşması durumunda verilen desteğin otomatik olarak azaltılması öngörülmüştür. Ancak, bu eşiklerin aşılması durumunda Konsey’in bütçenin dengelenmesi için yapması gereken fiyat indiriminden kaçınması nedeniyle 1988 reformlarının etkisi zayıf olmuş ve stok birikimi engellenememiştir. (6)
E. MacSharry Reformları 1992
1991’de iç ve dış baskılar sonucunda hazırlanan Mac Sharry reformu 1992’de uygulamaya konuldu. MacSharry’nin (MacSharry Komisyonda tarımdan sorumlu komiserdi) reform önerisi 21 Mayıs 1992 tarihinde Lizbon Zirvesinde Topluluk Tarım Komisyonunda kabul edilmiştir. Bunda ekonomik nedenlerin yanı sıra politik beklentiler de rol oynadı. Doğu Avrupa’da komünist sistemin çökmesi reformun nedenleri arasında sayılabilir.
MacSharry reformları ile bazı ürünlerde destek fiyatları indirilmiş, söz konusu fiyat indiriminden doğacak gelir kaybının telafi edilmesi için üreticilere doğrudan ödeme yapılması öngörülmüş, ekonomik-sosyal bütünleşmenin hızlandırılması ve toprağın daha rasyonel kullanımını sağlayarak kırsal alanların daha dengeli bir biçimde kalkındırılmasının sağlanması amacıyla yapısal alanda tedbirlerde öngörülmüştür.
Tarım politikalarında çevre ve kırsal kalkınma politikaları artan bir önem kazanmıştır.
MacSharry Reformları sayesinde üretim fazlaları bir ölçüde azalmış ve Topluluk fiyatları dünya fiyatlarında yaklaşmışsa da, AB’nin yeni genişleme sürecinde karşılaşacağı sorunlara çözüm bulunması ve Dünya Ticaret Örgütü’nün yeni tur müzakerelerinde (Millenium Round) AB’nin elinin güçlendirilmesi için, bir revizyona daha ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda Gündem 2000 (Agenda 2000) ile tarım sektörüne yeni düzenlemeler getirilmiştir.
F. Gündem 2000 (Agenda 2000)
MacSharry reformlarına rağmen, OTP’nin uygulamasında yaşanan sıkıntılar sonucu, Aralık 1995 Madrid Zirvesinde konseyin isteği üzerine komisyon tarafından hazırlanan ve 21. yüzyılda AB’nin karşılaşacağı sorunları belirleyerek, çözüm önerilerini içeren Gündem 2000 metninde OTP reformlarının devamı niteliğinde bir dizi reforma yer verilmiştir. 1997 yılında hazırlanan ‚Gündem 2000’, 1999 yılında yürürlüğe girdi. Gündem 2000 ile yeni 10 üyenin katılımı öncesinde desteklerin kapsamı bir kez daha sınırlandırılmış ve 2006 yılına kadar OTP harcamaları büyük ölçüde sabitlenmiştir. Gündem 2000’le MacSharry reformları derinleştirilmeğe çalışıldı. Telafi anlayışıyla yapılan doğrudan ödemeler doğrudan gelir desteğine dönüştürüldü. (7)
Yine Gündem 2000 çerçevesinde, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin kırsal ve tarımsal kalkınmalarına yardımcı olmak ve uyum sürecini kolaylaştırmak amacıyla ‘Tarım ve Kırsal Kalkınma İçin Özel Katılım Programları (SAPARD)’ adı altında özel bir mali destek programı oluşturulmuştur.
G. OTP’nin Ara Dönem Değerlendirmesi ve 2003 Reformları
Son olarak AB ülkeleri, Gündem 2000 reformlarının uygulamasının dönem ortalaması değerlendirmesinde Haziran 2003 veya Landmark ya da Fischler reformu olarak adlandırılan ve OTP’da öncekilere göre çok daha köklü değişiklikleri öngören bir reform paketi üzerinde anlaşmışlardır. Bu reform paketi AB’nin tarımsal destekleme sistemini kökten değiştirecek niteliktedir. (8)
Ara dönem değerlendirmesi, Konsey’e ve Avrupa Parlamentosu’na sunulan bir bildiri şeklinde hazırlanmıştır. Bunun amacı OTP’nin gidişatı hakkında bir tartışma başlatmak ve diğer AB kurumları, ulusal ve bölgesel otoriteler ve geniş oranda sivil toplum örgütleri arasındaki görüş alışverişlerine olanak sağlamaktır. Komisyon’un amacı, doğrudan ödemelerin bir gelir yardımı olarak aktarılmasının daha da yaygınlaştırılması ve desteklerin daha basit ve şeffaf olmasıdır. Bir diğer öneri, OTP’nin ikinci ayağı olarak kırsal kalkınmanın güçlendirilmesidir.
2004 ve 2005 yılında da devam eden bu reform dizisi piyasaya yönelmeyi, tüketicinin tercihlerini, kırsal gelişmeyi ve çevre konularını öne çıkarıyor. (9)
AB, Tarım Bakanları AB üye ülkeleri için 2013 yılına kadar uygulanacak olan sıkı bütçe programına uyulması amacıyla bir de finansal disiplin mekanizması geliştirdi. Bu disiplin iki aşamada, 2004-2006 ve 2007-2013 on yıllık süre için öngörüldü. (10)
H. OTP ve Genişleme
Genişlemenin AB tarımı üzerinde çok önemli etkileri olmuştur. 7 milyon olan AB tarımsal nüfusu 11 milyona, kullanımdaki tarımsal alan 130 milyondan 178 milyon hektara çıkmıştır.
Genişlemenin tarım açısından eski üyelere etkisi; tarım üretim yapısı ve politikalarda değişim ek bütçe harcamalarıdır. Yeni üyelere etkisi ise, üstlenilen taahhütler, AB-15 karşısında varlığını sürdürme sorunları, rekabet gücünü arttırma zorlukları, ama buna karşılık büyüyen pazar ve tarımsal gelişme imkanı, yeni standartlara uyumdur. (11)
AB’nin genişleme süreciyle birlikte AB toplam alanının %90’ının kırsal alan oluşturur hale gelmiştir. Nüfusun yaklaşık %50’si kırsal alanda yaşamaktadır.
Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nun 2005 yılının Haziran ayında birlikte gerçekleştirdiği toplantıların sonunda; özellikle bölgeler ve bölgesel farklılıkların azaltılması, ekonomik ve sosyal altyapının geliştirilmesi, kırsal kesimden kentsel alana akan göçlerin mümkün olduğunca azaltılması için kırsal alanda, dağlık bölgelerde yaşayan nüfusun yaşam koşullarıyla ilgili çalışmalar yapılması ve kırsal kalkınma programlarının uygulamalarına aktif katılımın gereği yönünde kararlar çıkmıştır.
Sonuç +
OTP uzun çalışmalar sonucunda oluşturulduğu için AB’nin en sağlam ve en önemli politikasıdır. AB, bu politikayı iç ve dış negatif etkilere karşı korumak için gerekli tüm önlemleri almaya çalışmıştır.
Avrupa Birliğinin en eski ortak politikası tarım sektöründe başladığından ve ortak bir bütçeyle yönetildiğinden birikmiş kuralları en kabarık alandır. Yakın gelecekte ve daha sonra kuralların yeniden değişmesi ve daha da artması bekleniyor.
OTP pazar, fiyat politikaları ve yapı politikası ekseninde oluşturulmuş, daha sonra yapı politikaları yerine kırsal kalkınma politikası geliştirilmiştir. OTP’nin oluşum nedenleri yetersiz üretim ve tarımdaki yapısal sorunlarken, zaman içinde OTP’nin kendisi üretim fazlası ve bunun yarattığı parasal yük nedeniyle bir sorunlar yumağı oluşturmuştur. Topluluk içi ve üçüncü ülkelerin baskıları, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları ve dünyada ve topluluktaki gelişmeler OTP’nin ağırlıklı politika araçlarının da değişmesine yol açmıştır. Altılar döneminde ortak fiyatlar, dokuzlarda ise üretim artışı ve yapısal iyileştirmeler öne çıkmaktadır. İrlanda’nın ekonomik ve tarımsal yapısı katılım döneminde diğer üye devletlerdekine göre geridir, ancak İngiltere’nin desteği ile iyileştirme sağlanmıştır. 10’lar döneminde yükselen harcamalar ve stoklar, on ikilerde ise reform arayışları gündeme gelmiştir. On beşler dönemi daha sıkı bir mali disiplini beraberinde getirir. Bu dönemde tarımsal üretime yönelik yardımlar çevre koşullarının iyileştirilmesi koşuluna bağlanarak üretimde de kısıtlamaya gidilmiştir. Yirmi beşlerde ise yardım-üretim bağının kesilmesi gerçekleşmiştir.
Ortak Tarım Politikası üyeler arasında sürekli bir pazarlık sonucu oluşmuştur. Her aşamada bazı uygulamalardan hoşlanmayan üye ülkeler olmuştur. Çıkar çatışması gözlemlenmiştir.
Diğer önemli bir değişiklik de piyasalara yapılan müdahale destekleri tek doğrudan gelir desteğine dönüşürken kırsal gelişme politikalarının giderek önem kazanmasıdır. Bu artan önemin gerekçeleri arasında genişleme vardır. Yeni üyelerin yeniden yapılanabilmesi için öngörülen artık kırsal gelişme politikalarıdır. Yakın gelecekteki ortak tarım politikası artık tek ödeme ve kırsal gelişme olarak özetlenebilir.
Ortak Tarım Politikasına geçiş sürecinde zaman içinde değişmektedir. Başlangıçta hemen hemen hiçbir ülke tarım politikasının gereklerini hemen uygulayarak üye olmamıştır. Örneğin Yunanistan, Portekiz, İspanya tam üye olduktan uzun yıllar sonra Ortak Tarım Politikasına uyum sağlayabilmişlerdir. Başka deyişle bu politikaya uyum güçlüğü aday ülkelerin tam üyeliğini engellememiştir. Değişimin diğer bir kaynağı AB’nin genişlemesidir. Örneğin 2003 yılı reformlarının en önemli gerekçesi Birliğe yeni üyelerin katılmasıdır.
AB’nin genişleme süreciyle birlikte AB toplam alanının %90’ının kırsal alan oluşturur hale gelmiştir. Nüfusun yaklaşık %50’si kırsal alanda yaşamaktadır. Bu hala OTP’nin Avrupa Birliği için büyük önem taşıdığının başka bir göstergesidir. Her ne kadar OTP’de zamanla bütçe kısıtlamalarına gidilse de; genişleme ile beraber OTP’nin başka bir kolu olan kırsal kalkınma ve çevre politikalarına daha önem verilmeye başlanmıştır. Bu da Avrupa Birliği ülkeleri açısından verilmiş doğru bir karardır. Ama bundan sonra ki dönemde, OTP’de gerçekleştirilen maddi kısıtlamalardan Türkiye gibi AB’ye aday olan ülkeler, eski aday ülkelere nazaran daha dezavantajlı bir pozisyonda olacaklardır. Türkiye’nin bu açıdan OTP’nin reformlarını ve OTP’de alınacak yeni kararları çok yakından takip etmesi, gerekli stratejileri önceden geliştirmesi gerekmektedir.
OTP’nin başarıları şu şekilde özetlenebilir: İhracat artışı sağlanmış, üretim ve verim artmış, tarımda çalışan nüfus azalmış ve gençleşmiştir. Diğer çiftçilere aktarılan arazilerle var olan işletmeler büyümüş, küçük çiftçiler rekabet edemeyerek silinmiş, ama kalan işletmeler modernleşmiştir. Ayrıca örgütlenme artmış, üretici gelirleri yükselmiştir. Mesleki eğitime tabi tutulan çiftçilerin bilgisi artmış, başka alanda eğitilen o nüfusa o alanda iş kurması için düşük faizli krediler verilmiş, bununla tarımdaki nüfus azaltılıp, başka alanlara kaymıştır. Kayıt sistemi ciddi temellere oturtulmuştur. Üretim deseni çeşitlendirilmiş; çevre koruma, bitki ve hayvan sağlığı, gıda hijyeni sağlanmıştır. (12)
Karikatür:
http://www.pixton.com/es/comic/3ko6etlx?l=th/
Source:The National Archives
http://collections.europarchive.org/tna/20080205132101/www.fco.gov.uk/servlet/Front%3Fpagename=OpenMarket/Xcelerate/ShowPage&c=Page&cid=1140684784880
Kaynakça +
Allen, D. (2010) ‘The Structural Funds and Cohesion Policy’, M. A. Helen Wallace, (der.), Policy-making in the European Union içinde, New York: Oxford University Press.
Baun, M. ve Marek, D. (der.) (2008) EU Cohesion Policy after Enlargement, New York: Palgrave Macmillan.
Bache, I. (2010) ‘Europeanization and multi-level governance: EU cohesion policy and pre- accession aid in Southeast Europe’, Southeast European and Black Sea Studies, 10 (1), s. 1-12.
Europa (2010) ‘Activities of the European Union - Regional Policy’, Gateway to the European Union, http://europa.eu/pol/reg/index_en.htm [10.01.2010].
European Commission (2010) ‘Key Objectives’, Regional Policy Inforegio, http://ec.europa.eu/regional_policy/policy/object/index_en.htm [10.01.2010].
European Commission Directorate-General for Regional Policy (2010) ‘Overview: Cohesion Policy bolsters Europe 2020 Strategy’, Panorama, 36 (Kış), s. 4-13.
Keating, M. (2006) ‘Territorial Politics in Europe’, P. M. Heywood, E. Jones, M. Rhodes ve U. Sedelmeier (der.), Developments in European politics içinde, New York: Palgrave Macmillan.
Laissy, A.-P (2008) Working for the Regions: EU Regional Policy 2007-2013, European Commission, Directorate-General for Regional Policy, Publications Office.
Neal, L. (2007) The economics of Europe and the European Union, Cambridge: Cambridge University Press.
McCormick, J. (2008) Understanding the European Union: A Concise Introduction, New York: Palgrave Macmillan.
The Gallup Organization (2010) Citizens’ awareness and perceptions of EU regional policy, Flash Eurobarometer Series 298, Hungary.
Tavsiye Edilen Diğer Kaynaklar +
Allen, D. (2010) ‘The Structural Funds and Cohesion Policy’, M. A. Helen Wallace, (der.), Policy-making in the European Union içinde, New York: Oxford University Press.
Keating, M. (2006) ‘Territorial Politics in Europe’, P. M. Heywood, E. Jones, M. Rhodes ve U. Sedelmeier (der.), Developments in European politics içinde, New York: Palgrave Macmillan.
1 Türkiye Tarımının AB OTP’sine Uyumu, Bayraç, N., Yenilmez, F., www.e-konomist.net/wp-content/dosyalar/ortaktarim.pdf
2 Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası, İktisadi Kalkınma Vakfı, www.ikv.org.tr/pdfs/0b08abbf.pdf
3 www.europadigital.de/text/dschungelbuch/polfeld/agrar
4 http://europa.eu.int/comm/agriculture/publi/fact/comit/comi_en.pdf
5 http://ec.europa.eu/agriculture/fin/index_fr.htm
6 SCADPlus: Common agricultural policy:beginnings to the present day, http://europe.eu.int/scadplus/printversion/en/lvb/104000.htm
7 Europe’s Agenda 2000, Strengthening and widening the European Union, Draft of Commission information brochure for the general public on Agenda 2000, Priority Publications Programme 1999, X/D/5, Final Version)
8 Commission of the European Communities, 2004. Achievements in Agricultural Policy Under Commissioner Franz Fischler ‘Period 1995-2004’, http://europe.eu.int/comm/agriculture/publi/achievements/text_en.pdf)
9 European Commision, ‘CAP reform continued: EU agress on more competitive and trade friendly tobacco, olive,cotton and hops regimes’, http://europe.eu.int/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/04/521&format=HTM
10 Kelch, D., and M. A., Normill., 2004’CAP Reform of 2003-2004’, S.8 , www.ers.usda.gov
11 Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası, Eraktan,G., AB Konferansları Sunum Özeti, www.tarim.gov.tr
12 Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası, Eraktan,G., AB Konferansları Sunum Özeti, www.tarim.gov.tr